“BU ÜMMETİN GENCİ” KAMPIMIZI GERÇEKLEŞTİRDİK
Üç günlük öz bir programla “ümmet” olduğumuzu hatırlayarak heyecan ve kardeşliğimizi perçinledik.
Ana gaye; kardeşliğimizi hissederek, Ümmet’in içinde Ümmet’le iş yapmak hedefini kisve olarak giydiğimiz; hadislerle dirilme hamlemizi Rabbimize ispat etmeye çalıştığımız ve “din nasihattir” şiarımızı okuduğumuz kitapla özümsediğimiz, Rabbimize yaklaştıran bir birliktelik yaşamaktı.
Farklı programlarda bir araya geldiğimiz, üniversiteli bir grup kardeşimizle, güne Kur’an’ımızın hatmini yaptığımız saatlerle başladık. Ardından “asırların çatısından dünyaya bakmak” hedefiyle “İkra Ümmeti” olmanın hazını hissettiğimiz “Bu Ümmetin Genci” kitabının okumalarını yaptık. Kitabı bireysel okuyup toplu istişarelerde bulunduk.
Kampı farklı kılan ve gayemizin gerçekleşmesine rehber olan yöntem ise “El-Veciz Fi’s Sünneti’n Nebeviyye” isimli eserin “Akide” bölümünden yaptığımız 30 hadis-i şerifin şerh edilerek okunması oldu. Okuduğumuz hadis-i şeriflerde hem Rabbimize imanın nasıl olacağını hem imanın tadını nasıl hissedeceğimizi hem de emri bil maruf gibi değerlerimizin imanımızla birebir alakalı olduğunu öğrenmiş olduk.
“İşlerinizi aranızda istişare ediniz” şiarını hayatımıza tatbik etmek gayesiyle üç farklı oturumla; “Müslüman Gençlerin Genel Karakter Analizi”, “Şeytan ve Genç”, “Nefis Terbiyesi ve Tezkiyesi” konularını değerlendirerek metotlar geliştirdik.
“Bu Ümmetin Genci” kitabıyla da Ümmetimizi tanıdık, bu Ümmetten olmanın gururunu tattık, her satırda hedeflerimizi arttırdık, “yeni Asiye” nidasıyla ismimizi öğrendik, umutsuz ve sabırsız yol alamayacağımızı gördük, cennete varmadan oturamayacağımızı bir kez daha öğrendik. “Özgül Ağırlığımız”ın imanımız olduğunu fark edince muhasebeye daldık.
Kapanış toplantımızı hem kitabı hem de kampı değerlendirmek gayesiyle Nureddin Yıldız Hocamız’la yaptık. Sabır çınarı olacak gencin karakterini ve yeni Âsiye’nin umudunu konuştuk.
Bütün bu çalışmaların yanında birlikte yedik, birlikte içtik, birlikte namaza durduk, birlikte düşündük, birlikte güldük, sorumluluğu beraber hissettik ve beraber “Muhammed aleyhisselamın gençleri” olarak O’nun davasını omuzlamaya niyet ettik, hissedebildiğimiz için hamd ettik.