Osmanlı Ulemasının tanınmış alimlerinden, otuza yakın eserin müellifi olan fakih İmam Birgivi (rahmetullahi aleyh)’in kaleme aldığı eserlerinden “Et-Tarikatu’l-Muhammediyye ve’s-Siyretu’l-Ahmediyye” adlı eserini ilim halkamızla birlikte Allahın izni ve inayeti ile tamamladık.

8 Mart 2016 tarihinde başladığımız bu bereketli ders silsilemizi 15 Şubat 2017 tarihinde toplamda 49 ders ile nihayete erdirdik.

Yedi’den yetmiş’e kadın-erkek, genç-yaşlı, her kesimden insana hitap eden konuları ve anlatımıyla çok istifade edilebilen bir eser te’lif etmiş olan İmam Bİrgivi (rahmetullahi aleyh), Balıkesir doğumlu olup, Birgi’de vefat etmiştir. Bu yere nispetle ve ilimdeki yüksek derecesi sebebiyle İmam Birgivi ismiyle meşhur olmuştur. Kendisi asrının, en meşhur Hanefi Alimlerinden birisidir.

Yetiştiği Semaniyye Medrese’sinde icazet alıp müderrislik yapan İmam Birgivi, bu vazîfesi sırasında Bayrâmiyye tarikatının şeyhlerinden olan Abdürrahmân Karamânî’ye talebe olup, onun sohbetlerinden istifade ederek tasavvufta da yetişti. Bundan sonra dünyâ işlerini tamamen bırakmak istemişse de, tasavvufda hocası olan Abdürrahmân Karamânî’nin ısrârı üzerine ders ve va’z vermeye devam etti. Haramlardan sakınmanın önemini ve dünyânın fâniliğini çok iyi anladığından, dînin emirlerini asla ta’viz vermeden açıklardı. Hak bildiğini, ilmî delîlleri ile söylemekten hiç çekinmezdi.

Te’lif ettiği“Et-Tarikatu’l-Muhammediyye ve’s-Siyretu’l-Ahmediyye” adlı güzide eseri ehl-i sünnet âlimleri arasında büyük bir i’tibâr görmüştür. Birçok âlim tarafından şerhedilmiştir.

Kendisi bizzat tasavvuf ehli olan bir insan olarak yazdığı bu eser, o günün bidatleri ve itikadî zafiyetleri olan ve sürekli bir ayrılığa sürükleyen tasavvuf anlayışına karşı; “esas olan Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in tarikatı, Ahmed (sallallahu aleyhi ve sellem)’in hayatıdır” diye yaptığı bir çıkışın eseridir.

İmam Birgivi bu eserinde Tasavvuf ile alakalı şöyle der;

“Tasavvuf, kalbi kötü huylardan temizlemek ve iyi huylar ile doldurmak demektir. Kalbi ıslâh etmek, her şeyden daha önemlidir. Çünkü kalp, bedende emrine itaat edilen ve her hükmü yerine getirilen bir hükümdâr gibidir. Vücûttaki uzuvlar onun emri altındaki hizmetçilerdir. Bunun için Resûlullah  sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:“İnsanın bedeninde bir et parçası vardır. Bu iyi olursa, bütün uzuvlar iyi olur. Bu kötü olursa, bütün organlar bozuk olur. Bu (et parçası)kalptir.” Bunun iyi olması, kötü ahlâktan temizlenmesi ve iyi ahlâk ile süslenmesiyledir.”

Eserini üç ana bölümde ele alan müellif, birinci bölümde Kur’an ve sünnete ve bu ikisinin ışığındaki kaynaklara tabi olmayı, ardından da din ve dünya işlerinde orta yollu bir dengeyi takip etmeyi tek çıkar yol olarak gösteriyor.

İkinci bölümde ise kişinin Ehli Sünnet ve’l-Cemaate göre itikadını doğrultması ve o doğrultuda yaşamasının önemini anlatmaktadır. Ayrıca bu bölümde Ümmet-i Muhammed’in halifelik makamının önemine vurgu yapmaktadır. Bölümün büyük bir kısmını da insanın kalp hastalıkları olan haram ve günahları anlatıp, bunlara çözümler sunmaktadır.

Üçüncü bölümde müellif vesveseye düşürecek bazı meseleleri, vesvesenin afetlerini ve tedavi yollarını anlatarak kitabını sonlandırmaktadır.

Hâsılı; İmam Birgivi (rahmetullahi aleyh) Ümmet-i Muhammed’in bid’atlerden uzak olarak tekrar Ashab-ı Kiram kalitesini yakalaması için gayret etmiş ve bu yolda birçok kınayanın kınamasına maruz kalmış, ancak davası uğruna bunları kulak ardı etmiştir. Allah ona ve onun gibi Ümmet-i Muhammed’e bir nebze dahi olsa Ashab-ı Kiram ayarında Müslümanlık yaşamasına yardım eden bütün Müslümanlardan razı olsun.

Tarikat-ı Muhammediyye derslerine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

http://www.sosyaldoku.tv/sohbet-arsivi/tarikat-i-muhammediyye/