Yazar Yusuf Kaplan Sosyal Doku Vakfı Davetçi Okulu’nun konuğu oldu. Kendine has üslubuyla konuşmasına başlayan Kaplan sorduğu sarsıcı düşündürücü sorularla katılımcıları şaşırttı.
Ot gibi yaşamamak için kendinizi geliştirin diye tavsiyelerde bulunan Kaplan Davetçilere uygulanabilir hedefler gösterdi. “Yaşadığınızı düşünüyor musunuz?” sorusunu gençlere yönelten Kaplan: “Biz kuramadığımız bir dünyada yaşıyoruz. Son üç asırlık zaman dilimi içerisinde gerçekleşen dünyaya ve insanlığa meydan okuma karşısında biz neredeyiz? Dünyaya söyleyecek sözü olan bizleriz; fakat bizler yokuz.” cümleleri ile dinleyicileri sarstı. Kapitalizmin derin eleştirisi ve modern çağı yeniden medeniyetin fethi ile kurma hamlesine öncü nesilleri davet etti. Türkiye’nin dışından insanların bakışlarını salona getiren Kaplan, insanlığın yok oluşu karşısında İstanbul’un ve Osmanlı mirasının insanların yürek tellerini titrettiğini, üç ismin ülke dışında bu duygularla hatırlandığını ifade etti: II. Abdülhamit Han, Necmettin Erbakan ve Recep Tayyip Erdoğan.
Konuşmasının sonunda tüm anlattıklarının kaynağının Sünnet-i Seniyye olduğunu ifade eden Kaplan konuşmasını şu sözlerle bitirdi: ‘osmanlı bilfiil çökmüştür, ancak bilkuvve yaşıyor. Bu medeniyet mirası Türkiye’yi ayakta tutuyor. Bunu anlamak istemeyen Türkiye düşmanları hakikate teslim olacaklarına hakikati teslim almaya kalkıyor. Şu unutulmamalıdır: Ümmet şuuru olmayan yerde kardeşlik şiiri yeşermez. Türkiye’de Batı kültürü yoktur, Batı hayranlığı vardır. İslam medeniyetinin en önemli özelliklerinden biri sürekliliğidir. Sünnet-i seniyye olmadan bir yere gidemeyiz, bu yüzden Batı Kur’an’la değil, daha çok peygamberimizle uğraşıyor. Tarih yalnız adamların kanatlarında yükselir. Peygamber, yalnız adam modelidir. O, hakikatin şahidi, çağının ve çağrısının şahididir’
Gençlerin hayranlıkla ve dikkatle dinlediği söyleşi toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.