Selamünaleyküm.
Önce şunu bilelim:
Anne ve babanın buruk karşıladığı bir evlilik soğuktur, ruhsuzdur; suyu kesik bir evde yaşamak gibidir. Ne edip edip onların tebessümü ile çıkın yola. Belli ki onlar, size karşı mali destek açısından eziklik
hissediyorlar. Bu durumda eş adayınız devreye girmelidir. O devreye giriş deşöyle olacaktır:
Evlenmeye bakışımız, iffet mücadelesinde bir adım olarak görülüyorsa debdebe yerine samimi bir ortamda, mütevazı bir evde hayata başlansın. Fırsatlar oluştukça yuva modernleşsin. Eğer mesele gönül muhabbeti ise samanlığı seyran yapmak gerekiyor. Hayır eş adayınız bu konularda taviz veremeyecekse yani suntalar sizden değerli ise ne benim ne de aklın söyleyebileceği bir söz yoktur. Kısaca bu iş, ailenizden çok eş adayınızda çözülür.
Eş adayınızın ‘kadınlık ve annelikten’ önemli göreceği herhangi bir iş sizin için ziyandır. Bu konuda ciddi taahhütler almalısınız. Hanım kardeşlerimiz, meslek sahibi olmayı fazla abartıyorlar. Hâlbuki tıp ve benzeri alanlar dışında kadınlar sadece kapitalizme destek oluyor, işçi maaşlarının düşük kalmasına neden oluyorlar. Bu konuları, aile reislerinin de katılacağı ortamlarda defalarca konuşun. Çok vaat ediliyor hiç biri tutulmuyor. Sonra da yıllara yayılan bir sıkıntı çekiliyor.
Ne olursa olsun evliliğin vakti geldiğine inanıyorsanız, o bir namaz vakti gibidir. Sakın onu geciktirmeyin. Borca girin, gecikmeye girmeyin. Allah’tan size muvaffakiyetler temenni ederim. Siz bu Ümmet’in umudusunuz; yeni bereketli nesli siz yetiştireceksiniz. Allah’tan korkulan, iman heyecanı ile uçuşan evlerde siz onurlu bir geleceğin temellerini atacaksınız. Sakın yılmayın, eğilmeyin. Şeytanın bin bir hilesi varsa sizin de Allah gibi bir Rabbiniz var. O’na dayanın devam edin. O size bir kader yazdı ise, hiç bir zorluk O’nun kaderini bozamaz. Yılmayın, üzülmeyin. Ebeveyninizi aşmayın, onların hayallerini bozmayın.
Allah yardımcınız olsun.
NUREDDİN YILDIZ