İslam,Batının Zihin Kalıplarına Göre Anlaşılamaz
Sosyal Doku Derneği’nin geleneksel kitap tahlil programları devam ediyor. On beş günde bir yapılan ve her defasında farklı bir kitabın okunup tahlil edildiği programlarda son olarak Rasim Özdenören’in “Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler” adlı kitabını ele alındı.
Kitapta eleştiri konusu olan batı zihniyetinin benimsenmesi, şarkiyatçılık ve müsteşrik zihniyetin bizdeki etkileri gibi konulara ve konularla ilgili kavramlara değinilerek tahlile başlandı. Tahlil sunum sorumlusu Samet Öztürk’ün yönetiminde gerçekleşen programda, katılımcılar tarafından tutulan notlar okundu ve yorumlar yapıldı.
Kitapta; “İslam’ın, Batı’nın zihin kalıplarına göre anlaşılamayacağını” ifade eden yazar, çağımız Müslümanlarına, Müslümanca bir bakış yerine müsteşriklerin profan bakış açısının yerleştiğini (s.27) dikkatlerimize sunuyor. Yazarın bu sıkıntının çözümü olarak sunduğu tespiti şöyle:
“Zihnimizi müsteşrik mantığın ortaya attığı bulanıklıklardan kurtarabilmenin yolu, İslam’ı ancak ve yalnız kendi ilkeleri içinde düşünmekle mümkün olacaktır. Başka her türlü toplumsal sistemi İslam’ın dışında mütalaa ederek yani… İslam’ı müsteşrik bakışıyla anlamaya ve değerlendirmeye kalkışmanın en sakıncalı yanı Müslümanları bir takım farazî meselelerle uğraştırmasında ortaya çıkıyor.” (s.47-48)
Özdenören, Müsteşriklerin ve müsteşrik mantığının, “doğu insanı” olarak adlandırdığı Müslüman’ı tanımlamaya, yargılamaya ve masaya yatırmaya devam ederken; aynı mantığı (Batı mantığını) benimsemeleri durumunda Müslümanların teferruatlardan başka bir şeyi ele alamamalarına dikkatlerimizi çekerken; Müslüman için gerçek bilgi kaynağının vahiy olduğunu, İslam’da aklı aşan şeyler olabildiğini, fakat Batı’da olduğu gibi akla aykırı şeyler olmadığını (s.160) belirtiyor.
İslam’ı kendi kendine yeterli bulmayarak, onu demokrasiyle, İngiliz Krallığı gibi bir sistemle yahut sosyalizmle bağdaştırmaya yönelik olarak ortaya atılan tespitlerin tamamının “dünyanın bizi yaşamaya zorlaması” nedeniyle savunulduğuna değinen yazar, “Dünyanın bizi yaşamaya zorladığı hayatı kâle almadan, Müslümanlar kendileri için öngörülmüş hayatı (İslam’ın öngördüğü hayatı) bir Donkişot saffetiyle yaşamalıdırlar. Böyle bir hayat tarzı, biraz delilik, biraz kaçıklık olarak görülse bile…” (s.95) şeklindeki sözleriyle, İslam’ın uygun gördüğü İslam’ı he ne pahasına olursa olsun yaşamamız gerektiğini belirtiyor.
İslam’ın islamdışı dizgelerin ortaya çıkardığı sorulara cevap vermek zorunda olmadığını ifade eden yazar (s.139), aynı zamanda dünyadaki tüm sorunların Müslümanları ilgilendirmesi gerektiğini ve dünyadaki tüm sorunlara ancak İslami bir bilinç ve Müslümanca bir niyetle gerçek çözüm sunulabileceğini belirtiyor (s.105).
Yeni tahlil programında ele alınacak kitap, Cahit Zarifoğlu’nun ‘Bir Değirmendir Bu Dünya’ adlı eseri olacak.