Trabzon’da, yaşları 12 ile 24 arasında değişen 70 kardeşimizle “Özlenen Genç Kız” Kampı yapıldı. Hamzalı Kız Kursu’nda gerçekleştirdiğimiz kamp sekiz gün sürdü. Çay bahçelerinin arasında, denizden bir parçanın görüldüğü manzarada öze dönüş, ahlak ve maneviyatla yola çıkma hedefi güdüldü. Kampa katılan birçok kardeşimizle kamptan önce tanışmıyor olmamıza rağmen büyük bir kardeşlik bağı hissedildi, herkes birbirinin derdiyle dertlendi. Şehid İmam Hasan el-Benna rahmetullahi aleyhin işaret ettiği gibi önce aynı yerde yeme-içme-uyuma, aynı sevinçle gülme, aynı dertle ağlama sonra da aynı davayla dertlenme, aynı yönden hayata bakma…
Kampımıza “Özlenen Genç” olabilmek adına açılış toplantısı ile başlandı. Mü’min olarak gerek bireysel gerek toplumda dikkat etmemiz gereken belli hususları hatırlayarak başladığımız toplantımızda, kamp programı da tanıtıldı. Kamp sonunda, ön çalışması bireysel olarak kamp müddetince yapılacak bir manifesto oluşturmak üzere sözleşildi. Fakat toplantıda daha mühim bir ahit yapıldı ki kamp müddetince her an akıllara geldi; artık hayata bu zamana kadarki gözlüklerimizle değil Kur’an ve Sünnet gözlüğüyle yani geniş ufukla ve Rabbimiz’in istediği şekilde bakılacaktı.
İşte bu hedef doğrultusunda öncelikle “ne zaman ve nerede olursan ol ahlakınla ol” şuurunu yerleştirebilmek adına Prof. Dr. Mehmet Yaşar Kandemir Hocamız’ın “Özlenen Gencin Örnek Ahlakı” adlı eseri okunmaya başlandı. Kitapta ahlakın felsefesinden çok daha öte, çok daha kalbe dokunan ve nefis muhasebesine neden olan yerler belirlendi. Kitap, kitap okuma meclisleri oluşturularak bireysel olarak okundu ve dört ayrı oturumda değerlendirildi. Son değerlendirme esnasında da kitap ve ahlak kelimesi birleştiğinde ortaya çıkan, tefekküre vesile olan 6 madde belirlenip kitapların arkasına yazıldı.
Kampımızda ayrıca 10 hatmi şerif yapıldı ve 10 hadis-i şerif Arapça ve Türkçe metniyle ezberlendi. Hadis-i şerifler önce beraber çalışılıp ardından bireysel olarak dinletildi.
Kampta pek çok konuya ayrı ayrı seminerlerde yer verildi:
– Davetçinin Üslubu, Davetçinin Yazı Kabiliyeti, Davetçinin Hitabeti; başlıklarında önce emri bil maruf nehyi anil münker görevimiz hatırlandı, ardından da bu görevin hakkıyla yerine getirilebilmesinin yöntemleri konuşuldu.
– Kadının Kırmızı Çizgileri’nde; Rabbimiz’in çizdiği sınırlardan birkaçına özellikle temas edildi.
– Zaman Yönetimi’nde; güneşe ayarlı mü’min olma ilkesi ekseninde zaman yönetimine dair kul olarak yapılacaklara değinilirken,
– Şeytandan Korunma Yolları başlığında en eski düşmanımızın bize yaklaşma yöntemleri ve kul olarak korunma esasları konuşuldu.
– Kitap ve Kütüphane Klavuzu’nda ise; İkra Ümmeti oluşumuzdan yola çıkarak okumayı hayat olarak görüşümüz, okuma kriterlerimiz ve temel kaynaklarımız üzerinde duruldu.
Bunlarla beraber; Adamlık, Elbette Allahuekber, İbnü’l Cevzi rahmetullahi aleyhin Hayatı, Örnek Genç Profili, 21. Yüzyılda Kadının İlim Serüveni, “Ümmet”i Özümseyiş, Hasan el-Benna rahmetullahi aleyh Mektebi, Ahlakî Yapılanma, Ortak Davamız: Kudüs gibi pek çok başlıkta ayrı ayrı ufuklar açılma hedefinde olundu.
Güneşe ayarlı hayatın örneğinin kampta yaşanması hedefiyle namaz saatlerine ayarlı bir programda, sıradanlaşan ve yitirdiğimiz değer olarak görülen zamanın kıymeti hissedilmiş oldu.
Kamp sonunda bütün katılımcıların değerlendirmeleriyle “Özlenen Genç Kız Manifestosu” oluşturuldu. Manifestodan birkaç madde ise şöyleydi;
“Özlenen Genç Kız;
– Hayatın içinde nimetlerle kaybolan değil nimetlerle ebedi hayatı kazanandır.
– Kalitesi kıyafetindeki marka değil ahlakındaki ihlas olandır.
– Zorlukların içinde yeşeren fidandır.
– Bulunduğu ortamda toplum ahlakını değil İslam Ahlakı’nı temsil edendir.
– Gerektiğinde meydanlarda olan Nesibe, gerektiğinde de en değerlisini feda eden Hansa’dır.
– Kur’an ve Sünnet’i hayatının oksijeni bilendir.”