Şehid Furkan Kardeşimizi Ziyaret Ettik.
Hilal Uğruna
Bembeyaz karların örttüğü kabrinde, alnındaki secde izini şehadet izi ile taçlandıran Gazze Şehidi Furkan Doğan’ı ziyaret ettik.
Kayseri’nin Reşadiye bölgesinde artık adı ‘Şehit Furkan Doğan Mezarlığı’ olan kabristanda dualarımızı selamlarımızı mahcubiyetimizle birlikte ilettik. Biz ne ilk ne de sonduk ‘Filistin Davası’nın bu kutlu şehidine uğrayan… Kimler uğramadı ki bu kutlu gencin mezarı başına, insanlığını yitirmemiş, fıtratındaki iman tohumunu kaybetmemiş kim varsa bu mübarek toprağın başında şahadete selam durdu.
Furkan, bir haber bir davet olmuştu. Sakladığı emanetin 19 yıllık ömrünü kitabesi ile bildiren mezarında o, Kayseri’nin, Anadolu’nun bağrında bir nurdan sütun olmuş dikiliyordu.
Bir Hocamızın ifadesi ile dünyevileşen asrımızda, birbirinden başarılı hamleler yapan Kayseri’de Furkan’ın şehadeti daha bir anlam kazanıyordu. Hayat, sanayiye ticarete endekslenemez; 19 yaşında bir gencin ulaştığı mertebe, eriştiği güzellikler, bu toprağın insanına böyle bir davet, bir ikaz niteliği taşıyor. Yine 19 yaşında üniversite sıralarına girmeye hazırlanan bir gencin şehadeti, şuursuzca koşuşturulan sınavlarla heba edilen bir ömür kesitinin nasıl ulvi amaçlarla doldurulabileceğinin işaretlerini de sunuyor. Şehit Furkan kendi üniversitesinde en büyük kürsünün sahibidir artık, o kürsüden Hakk’a davet ediyor, o kürsüden gençliğe sesleniyor.
Kendini Müslüman bilen herkes için özel bir örnek Şehit Furkan. Bir asra yaklaşmış ömründe bir hidayete veya bir davete vesile olamamışlara bir ders olup, o şehadet, hidayetlere vesile kılıyor… Gençlik çağının sıkıntılarına; modern dünyanın her türlü silahına karşı Furkan’ın tebessümü insanlığın sığınacağı adası oluyor.
Furkan, karşılamaya devam ediyor ziyaretçilerini, onu ziyaret eden, yitirdiklerini özlediklerini keşfediyor. Her geleni hoş geldin kardeşim diye kucaklıyor. Diğer kardeşleri soruyor. Yaşarken kendisi ile tanışmamış olsak da; Mavi Marmara’da Akdeniz’i izleyen süzgün bakışlarına şahit olmasak da; yüreğimizi onu şehadetine şahit tutuyor, rahmete, berekete vesile olsun diye biz de sıkı sıkı sarılıyoruz kardeşimize…
“Kendinden birşeyler kattın